Adıyaman: Geçmişin İzlerini Silip Yeniden Doğuyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla, Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından bu yıl 6’ncısı düzenlenen Medya, Kültür Sanat ve Turizm Buluşmaları projesinin ilk durağı Adıyaman oldu. Depremin yaralarını sarmaya çalışan kent, binlerce yıllık mirasıyla yeniden ayağa kalkıyor.
Kültür Sanat Muhabirleri Derneği’nin organize ettiği proje kapsamında Türkiye’nin farklı illerinden gelen gazeteciler, Adıyaman’ın tarihi ve kültürel mirasını yerinde inceleme fırsatı buldu. Kızılin Kanyonu’ndan Perre Antik Kenti’ne, Cendere Köprüsü’nden Yeni Kahta Kalesi’ne ve Nemrut Dağı’na kadar kentin simge alanlarını gezen gazeteciler, bölgeye dair hem izlenimlerini aktardı hem de yetkililerden bilgi aldı.
Gazeteciler; Kültür ve Turizm Bakanlığı Daire Başkanı Sanem Arıkan, Adıyaman İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Yelken ve Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere ile bir araya gelerek ilin sahip olduğu tarihi ve kültürel değerlerin korunması ve tanıtılması için yürütülen çalışmaları dinledi.
Depremin İzleri Siliniyor
6 Şubat depremleri, Adıyaman’ın tarihi yapılarında da derin yaralar açmıştı. Ancak kentin dört bir yanında yürütülen restorasyon ve yeniden inşa çalışmaları, hem yerel halkın moralini yükseltiyor hem de bölge turizminin tekrar canlanmasına katkı sağlıyor. Projeye katılan gazeteciler de Adıyaman’ın zengin mirasının tüm Türkiye’ye tanıtılması için kamuoyuna “Adıyaman’ı mutlaka görün” çağrısında bulundu.
Binlerce Yıllık Miras
Adıyaman, insanlık tarihinin en eski yerleşim alanlarından biri olarak biliniyor. Kentin farklı noktalarına dağılmış kültürel hazineler, ziyaretçilerine adeta bir açık hava müzesi sunuyor.
Nemrut Dağı, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alıyor ve devasa heykelleriyle dünyaca ünlü. Kommagene Krallığı’nın izlerini taşıyan bu kutsal dağ, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Güneşin doğuşu ve batışı sırasında ortaya çıkan büyüleyici manzara, Nemrut’u ziyaretçilerin hafızasına kazıyor.
Perre Antik Kenti, Kommagene Krallığı’nın beş büyük kentinden biri olarak biliniyor. Kaya mezarları, çeşmeleri ve kalıntılarıyla bölgenin tarih boyunca ne kadar önemli bir yerleşim olduğuna dair ipuçları sunuyor.
Cendere Köprüsü, Roma İmparatoru Septimius Severus döneminde inşa edilen ve günümüze kadar sağlam kalan sayılı Roma köprülerinden biri. Bu köprü, Roma mühendisliğinin ustalığını yansıtırken ziyaretçilere geçmişe uzanan bir yolculuk yaşatıyor.
Kızılin Kanyonu, doğa tutkunlarının ilgisini çekiyor. Doğal güzelliği ve tarihi kalıntılarıyla hem yürüyüş hem de fotoğraf meraklılarına benzersiz kareler sunuyor.
Yeni Kahta Kalesi, Kommagene Krallığı’ndan Osmanlı dönemine kadar pek çok medeniyetin izlerini taşıyor. Stratejik konumu sayesinde ziyaretçilerine muhteşem bir manzara sunuyor.
Turizmin Canlanması İçin Ortak Çaba
Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları el birliğiyle Adıyaman’ın tarihi ve kültürel zenginliklerini hem Türkiye’ye hem de dünyaya tanıtmayı hedefliyor. Kentin tarihi mirasının korunması için yürütülen restorasyon projeleri kadar, düzenlenen kültür-sanat buluşmaları da bu hedefe katkı sağlıyor.
Gazetecilerin izlenimlerine göre Adıyaman, depremin yaralarını sarmaya başlamış durumda. Bölge halkının misafirperverliği, tarihi eserlerin eşsizliği ve doğanın cömertliği birleşince Adıyaman, Anadolu’nun saklı hazinelerinden biri olmayı sürdürüyor.
“Adıyaman’ı Görmeye Mutlaka Gelin”
Projeye katılan gazeteciler, ziyaretleri sırasında kamuoyuna da bir çağrıda bulunarak şunları söyledi: “Adıyaman sadece Nemrut’tan ibaret değil. Bu topraklarda her adımda farklı bir medeniyetin izine rastlamak mümkün. Depremin izleri silinirken Adıyaman yeniden ayağa kalkıyor. Bu eşsiz coğrafyayı görmeye mutlaka gelin.”